Sakarya Üniversitesi’nde bir akademisyenin öğrencilerine sergilediği hareketler olay yarattı. Sosyoloji dersine giren eğitmenin bir şort giyen bir kız öğrencisine müdahale etmesiyle bazı öğrenciler sinirlenerek dersi terk etti. DW Türkçe’de yer alan haber karşısında bahsi geçen akademisyen ‘iddialar iftira’ şeklinde bir yazılı yanıt gönderdi.
Sakarya Üniversitesi öğrencileri karşı karşıya kaldıkları rahatsız edici bir durum sonrası dilekçe imzalayarak akademisyenlerini şikayet etti.
Sosyoloji dersine giren bir akademisyenin tutumlarından rahatsız olan pek çok öğrenci, dilekçe vererek rektörlüğe şikayette bulundu.
Sakarya Üniversitesi’nde sosyoloji dersine giren Prof. Dr. Ali Arslan’ın, derse giren kız öğrencilere yönelik cinsiyetçi söylemlerde bulunduğu ifade edildi.
İlahiyat kökenli olduğu ifade edilen eğitmenin derslerinde kızlara yönelik cinsiyetçi söylemler beyan ettiği dilekçelerde yer aldı. Söylenenlere göre Prof. Dr. Arslan, 19 Ekim’de vermiş olduğu derse giren bir kız öğrencisinin giyimine müdahale etmeye çalıştı.
Derse şort giyerek gelen bir kız öğrencisine “Sen neden böyle giyiniyorsun?” şeklinde tepki veren eğitmenin bu hareketleri üzerine bazı öğrencilerin dersi terk ettiği ifade edildi.
41 öğrenci bir araya gelerek akademisyenin bu davranışlarını rektörlüğe şikayet etme kararı aldı. Dilekçelerde yer alan bilgilere göre Arslan, kadın voleybolcuların da kısa şort giymesi konusunda derste eleştirilerde bulunuyordu.
Öğrencilerin söylemlerine göre Arslan derslerde, ‘Voleybolda kadınlar neden kısa şort giyiyor da erkekler uzun şort giyiyor, kadınların hepsi sanki mecburlarmış gibi kısa şort giyiyor.’ gibi ifadelere yer veriyordu.
Ayrıca sosyoloji dersinde genel olarak işlediği konuları dini kavramlar üzerinden açıklamaya çalıştığı da beyan edildi.
Dersi alan öğrenciler, akademisyenin bu süreçte ‘dini propaganda yaptığını’ ifade etti. Öğrenciler Arslan’ı sosyoloji dersinde ders dışı konular anlatma ve cinsiyetçi söylemlerde bulunma suçlarından Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü’ne şikayet etti.
1. sınıfın ilk döneminde verdiği bir Genel Psikoloji dersinde, Arslan’ın bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırarak namaz kılma hareketlerini göstermesini istediği dilekçede yer alan beyanlardan biriydi.
‘Hocamızın şaşkınlık oluşturan bu sistematik davranış ve anlatımları, anlattığı hemen her konuyu kendine göre bir dine ve hadislere dayandırmaya çalışması bizleri ne yapacağımızı bilemez hale getirmiştir.’
Dilekçede, Genel Psikoloji dersine giren eğitmenin psikolojiyi ve sosyolojiyi reddettiği, bu kavramları inkar ettiği ve derslerinde hadis ve dini ibadetlere dair örnekler verdiği yer aldı.
Dilekçede Sosyoloji Bölümü 2. sınıf öğrencilerine ‘Sosyolojik Düşünme ve Yazma’ dersleri vermesinin yanı sıra 1. sınıf öğrencilerine de ‘Genel Psikoloji’ derslerine girdiği ifade edildi. Akademisyenin derslerde ‘dini propaganda yapmak, kendi dünya görüşünü kendilerine empoze etmeye çalışmakla’ süreci yönettiğini beyan eden öğrenciler, bu durum karşısında yaptırım uygulanmasını talep etti. Dilekçede yer alan bazı ifadeler şunları içeriyordu:
‘Öyle ki bu derslerde sosyoloji ve psikoloji bilimini adeta inkâr etmekte ve ‘eskiden psikoloji mi vardı, psikolog mu vardı’ diyerek bizleri okumuş oldukları bölümden soğutmaktadır.’
Ayrıca Arslan’ın siyasi söylemler kullanarak ayrımcılık yaptığı da öğrencilerin dilekçede yer verdiği konulardan bir tanesiydi.
‘Sosyoloji ve psikolojiye dair maalesef hiçbir şey öğrenemiyoruz. Nerede, hangi bölümde okuduğumuzu anlayamayacak bir hale gelmiş durumdayız.’ şeklinde isyan eden öğrenciler dilekçeyi şu ifadelerle noktaladı:
‘Bu nedenlerden dolayı, öğrencileri olarak bizlere sürekli kendi dini anlayışını empoze etmeye çalışan, farklı yaşam tarzlarını nefret objesi haline getiren, siyasi söylemleri ile farklı görüşlerdeki öğrenciler arasına düşmanlık tohumları eken, son olarak kız öğrenci arkadaşımızı kıyafetine müdahale ederek ötekileştiren, fakat sosyoloji ve psikolojiye dair hiçbir şey anlatmayan Prof. Dr. Ali Arslan hakkında soruşturma açılmasını, gerekli yaptırımların uygulanmasını ve sosyoloji bölümü derslerimize görevlendirilmemesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.’
Prof. Dr. Ali Arslan ise DW Türkçe’ye gönderdiği yazılı yanıtta: bahsi geçen şort olayının ve dilekçede yazılanların iftira olduğunu, böyle bir olay yaşanmadığını açıkladı.
‘Kimsenin şahsına özel bir değerlendirme yapmadım. Art niyetle yapılmış bir işlem olsa gerektir. Ya da sosyolojik düşünmeyi henüz kavramamış bir kişinin konuşulan şeyleri kendisi için yorumlaması olmuş olabilir ki benim olaydan da haberim yoktur. 42 ülke gezmiş bir kişi olarak öğrencilerimin bakış açılarını genişletmek, bulunduğu kalıpların dışına çıkabilmesini sağlamak benim bir sosyolog öğretim üyesi olarak görevimdir.’
